Pahalı kurslara ve dil öğrenme programlarına ihtiyaç duymadan hızlı dil öğrenmenin yolunu mu merak ediyorsun? Gerçekten hiçbir sırrı veya kısa yolu yok — sadece yeni dile kendini adamalı, sıkı çalışmaya istekli olmalı ve hata yapmaktan korkmamalısın. Daha fazlasını öğrenmek için aşağıdaki Yöntem 1 ile başla.
Yöntem 1
Dil Banyosu
1 – Öğrenmek istediğin dili ana dili olarak konuşan biriyle bağlantıya geç. Şüphesiz, yeni bir dil öğrenmenin en iyi yolu o dili konuşmaktır. Çoğu zaman, insanlar dışarı çıkıp öğrendiklerini uygulamaya koymak yerine zamanlarının tamamını dil bilgisi çalışarak ve kelime listelerini ezberleyerek harcıyor. Gerçek ve canlı bir kişiyle konuşmak, dil öğrenme konusunda seni, bir kitaba veya bilgisayar ekranına bakmaktan çok daha fazla motive edecektir.
Öğrenmek istediğin dili konuşan ve seninle oturup pratik yapmayı kabul eden bir arkadaş veya meslektaş bulmaya çalış. Alternatif olarak, sana ders verecek veya karşılıklı dil değişimi yapacak birini bulmak için yerel gazetelere veya forumlara ilan verebilirsin.
Yakınlarda dilini konuşan birilerini bulamazsan, Skype üzerinden biriyle iletişim kurmayı dene. Yabancı ülkelerdeki insanlar genellikle yarım saat Türkçe konuşmaya karşılık ana dillerinde yarım saat konuşmaya istekliler. Bir Hellotalk hesabı ise diğer bir seçenek.
2- Öğrenmek istediğin dile her gün çalış. İnsanlar genellikle bir dile “beş yıl boyunca” çalıştıklarını ama hala akıcı olamadıklarını iddia eder. Fakat beş yıl derken, büyük ihtimalle tüm bu süre içinde haftada sadece birkaç saat dil çalıştıklarını kastediyorlar. Bir şeyi açıklığa kavuşturalım — yeni bir dili çabucak öğrenmek istiyorsan — yani, birkaç hafta veya ay içerisinde — her gün birkaç saatini bu dile çalışmaya adamalısın.
Dil öğrenme tekrara dayanır — bir şeyi hatırlayana kadar beynine tekrar tekrar kazımak demektir. Eğer çalışma oturumları arasına çok uzun süre koyarsan, son öğrendiklerini unutmaya daha yatkın olur ve daha önce öğrenmiş olduklarına geri dönerek kıymetli çalışma vaktini boşa harcarsın.
Boşa harcanan bu zamanı her gün çalışarak azaltabilirsin. İş dil öğrenmeye gelince mucizevi kısa yollar yoktur — sadece kendini adaman gerekir.
3 – Yanında hep bir sözlük bulundur. Yanında sözlük taşıman sana zaman kazandırarak sinirinin bozulmasını engelleyecek, o yüzden bir an önce bir sözlük edin!
Bu gerçek, fiziksel bir sözlük de olabilir, telefonundaki bir sözlük uygulaması da — önemli olan, kelimeye ihtiyaç duyduğun her an ona hızlıca başvurabilmen.
Bir sözlük taşımak, ihtiyaç duyulan kelimeyi çabucak bulmanı sağlar. Bu, özellikle öğrenmek istediğin dili ana dili olarak konuşan biriyle sohbet ederken, bir kelimeyi hatırlamakta zorluk çekip konuşmanın akışını bozmak istemediğinde önemlidir. Ayrıca, bir kelimeyi sözlükte bulup hemen cümle içinde kullanman, bu kelimeyi hafızana yazmana yardımcı olacaktır.
Sözlüğü gün içinde rastgele anlarda da inceleyebilirsin — markette sırada beklerken, iş yerinde kahve molasında verdiğinde ya da trafikte beklerken. Böyle yaparak günde fazladan 20 veya 30 kelime öğrenebilirsin!
4- Seçtiğin dilde izle, dinle, oku ve yaz. Dil banyosu yapmak demek normalde ana dilinde yaptığın tüm etkinlikleri bunlar ister okuma, yazma ya da dinleme olsun, yeni dilinde yapman demektir.
Yapabileceğin muhtemelen en kolay şey televizyon programları veya filmleri, öğrenmeye çalıştığın dilde izlemektir. Alt yazıya güvenmeye meyilli olacağından, onları kullanmamaya çalış. İşleri daha da kolaylaştırmak için, Türkçe filmlerin dublajlı versiyonları veya çocukların izlediği çizgi filmler gibi, olay örgüsüne aşina olduğun programlar veya filmler izlemeye çalış. Konuyu bilmen, kelime ve ifadeleri çözmede sana yardımcı olacaktır. Ayrıca yeni dilinde okumaya ve yazmaya çalışmalısın. Eline bir gazete veya dergi alıp, anlamadığın kelimelere sözlükten bakarak her gün bir makale okumaya çalış. Yeni dilinde basit birkaç şey yazmayı da denemelisin – bu ister yalandan bir kartpostal ya da alışveriş listesi olsun.
Yeni dilinde Podcast’ler indir veya radyo kanallarını dinle. Bu, koşturmaca içindeyken dil banyosu yapmak için harika bir yoldur. Bu hem dinlediğini anlamana yardımcı olur hem de sık kullanılan kelime ve ifadelerin doğru telaffuzlarını duymanı sağlar. Türkçesini bildiğin fakat yeni dildeki karşılığını bilmediğin kelimeleri öğrenmek için tüm elektronik cihazlarının dil seçeneğini değiştir.
O dildeki şarkıları dinle. Şarkı sözlerini öğrenip ne anlama geldiklerine bak. Böylelikle, şarkıda geçen ifadeleri bir daha duyduğunda, konuşmanın ne hakkında olduğunu anlayabilirsin.
5 – Seçtiğin dilin konuşulduğu bir ülkeyi ziyaret et. Gayet açık ki, yeni dilinin kullanıldığı bir ülkeye gidip orada bir miktar vakit geçirmen dil öğrenme kabiliyetini büyük ölçüde artırır.
Kendini yerel halkla iletişime geçmeye zorla — ister adres sorarak, bir mağazada ödeme yaparak, ister basit bir merhaba diyerek — böylece o dil ve o dili konuşanlar hakkında yeni bir bakış açısı edinmiş olacaksın.
Sözlü becerilerinin ne kadar basit olduğunun bir önemi yok, kendini konuşmaya zorladıkça kelime dağarcığın, dil bilgin ve telaffuzunda kısa sürede muazzam bir gelişme göreceksin.
Yöntem 2
En Önemli Şeylere Odaklanmak
1 – Alfabeyi öğrenmeden önce bu dilde birkaç selamlama kelimesi öğren. O dilin alfabesini öğrendiğinde zaten oldukça basit birkaç kelimeyi biliyor olacaksın. Örneğin: Merhaba, Hoşça kal, Nasılsın?, İyiyim, Adın ne?, Benim adım ____, vb.
2 – Gerekirse, öğrenmekte olduğun dilin alfabesini öğren. Bu, önemli ölçüde işini kolaylaştıracak ve kelimeleri okuyup telaffuz edebileceksin ki bu, onları çok daha kolay ezberlemene yardım edecek. Ayrıca, kelimeleri seslendirmen, Latin harfleriyle yazılışlarına bakmandan çok daha iyidir.
3 – Kelime öğren. Yeni bir dil öğrenirken muhtemelen yapabileceğin en önemli şeylerden biri temel kelimelere hakim olmaktır. Cümlelerin tamamını anlayamasan bile, anahtar sözcükleri yakalayabilmen, bir konuşmanın veya metnin genelini anlamana yardımcı olabilir.
En sık kullanılan 100 kelimeye odaklan. Başlarken belli bir dilde en sık kullanılan 100 kelimeyi seçmek akıllıca bir yoldur. Daha sonra çalışmanı en sık kullanılan 1000 kelimeye yönlendirebilirsin. Bir dilde en sık kullanılan 1000 kelimeyi öğrenmenin, herhangi bir metnin %70’ini anlamaya olanak sağladığı tahmin ediliyor.
Seni en çok ilgilendiren kelimelere odaklan — iş için dil öğreniyorsan işle ilgili kelimeleri öğren, değişik balık türleriyle ilgili kelimeleri öğrenerek vaktini boşa harcama (tüple dalmaya gidiyorsan tam da bunu yapmak isteyebilirsin!)
Özellikle kendinle ilgili olan kelimeleri de öğrenmelisin ki tanıştığın insanlarla hayatın ve geçmişin hakkında konuşabilesin.
4 – Yeni dilde saymayı öğren. 10’a kadar saymayı öğrenerek başla çünkü genelde başlangıçta ezberlenmesi en kolay şey budur. Saymaktan tatmin olacağın sayılara ulaşana kadar her gün yeni bir onluk sayı seti öğren. Eğer bir meydan okumaya hazırsan, yüze kadar tüm sayıları bir günde öğren.
5 – Dil bilgisi konusunu fazla kafana takma. Çoğu insanın senelerini vererek okulda öğrendiği dilin neredeyse tamamını unutmasının nedeni okul müfredatının dil bilgisi öğrenimine çok fazla konuşmaya ise çok az vakit harcama eğiliminde olmasıdır. Aslında tersi olması gerekiyor — eğer bir dili hızlıca öğrenmek istiyorsan önce nasıl konuşulacağını öğrenmelisin. Dil bilgisinin özellikleri daha sonra gelecek.
Dil bilgisinin önemi inkar edilemez elbette — günlük kullanılan temel fiillerin nasıl çekimlendiğini öğrenmen ve bir cümledeki kelimelerin doğru dizilişine dair biraz fikir sahibi olman gerekir.
Buradaki asıl nokta fiil tablolarını ezberlemek için saatler harcamamalı veya belli bir edatı kullanabilmek için gerekli özel koşulları kafaya takmamalısın. Bunları ilerledikçe öğreneceksin!
6 – Telaffuza çalış. Enerjini odaklaman gereken alanlardan bir diğeri ise telaffuzdur. Anlaşılamayacakları kadar tuhaf telaffuz edeceksen yüzlerce kelime ve ifadeyi ezberlemenin bir anlamı yok. Bu yüzden, yeni bir kelime öğrenirken, aynı anda telaffuzunu da öğrenmen önemlidir.
Telaffuzu bir kitaptan öğrenmek zor olabilir — o dili ana dili olarak konuşanlarla sohbet etmek (ya da etkileşimli yazılım programları ve uygulamaları kullanmak) tam da burada işe yarıyor. Kelimenin doğru telaffuzunu öğrenmek için onu yüksek sesle söylemen gerekiyor.
Eğer gerçek bir kişiyle pratik yapıyorsan bir kelimeyi yanlış telaffuz ettiğinde seni düzeltmek için çekinmeyeceğinden emin ol yoksa asla tam olarak öğrenemeyebilirsin. Unutma – telaffuz, bir dili iyi konuşmakla bir dili akıcı konuşmak arasındaki fark olabilir.
7 – Hata yapmaktan korkma. Yeni bir dil öğrenirken hata yapmaktan korkmamalısın yoksa fazla ilerleyemezsin.
Kendini utanç verici birkaç durumun içinde bulman kaçınılmaz ama bunda büyütecek ne var ki? O dili ana dili olarak konuşanlar kıkır kıkır gülebilirler fakat yine de gösterdiğin çabayı takdir edip yardım etmeye çalışacaklardır.
Burada mükemmelliği hedeflemiyorsun, ilerlemeyi hedefliyorsun. Hata yapmak (ve onlardan ders çıkarmak) ilerlemene yardımcı olacak.
Yöntem 3
Dil Öğrenme Programları ve Uygulamaları Kullanmak
1 – Anki kullan. Anki, kelimeleri ve ifadeleri, kelime kartlarını kullanarak etkili bir şekilde ezberlemene yardımcı olan çok popüler bir yazılım programı ve akıllı telefon uygulamasıdır. Öğrenmek istediğin kelimelerin olduğu belirli bir kart destesini yükleyebilir ya da paylaşılan hazır destelerden birini indirebilirsin.
2 – Duolingo Kullan. Duolingo, çevrim içi olarak, Android ve iOS’ta hizmet veren bedava bir dil öğrenme aracıdır. Ezberlemeye odaklanmak yerine, kullanıcıların yeni dillerini görerek, duyarak ve içselleştirerek bu dili okuyup konuşmalarını sağlar. Kullanıcılar dersleri bitirdikçe puan kazanırlar ve bu da Duolingo’ya eğlenceli, oyun gibi bir hava verir.
3 – Memrise kullan. Kullanıcıların hafıza taktikleri, görüntüler ve diğer faydalı araçları kullanarak kelime ve ifadeleri ezberlemelerine imkan veren bir diğer kelime kartı tarzındaki program ise Memrise’dır. Memrise, dil öğrenme etkinliklerini tamamlarken kullanıcıların birbirleriyle rekabet etmelerine izin verir, böylece öğrenmeyi zevkli ve geleneksel olmayan bir hale sokar.
4 – Babbel kullan. Babbel, hem çevrim içi hem de mobil uygulama olarak hizmet veren eğlenceli ve etkileşimli bir dil öğrenme aracıdır. Kullanıcıların kelime dağarcıklarını, dil bilgisi becerilerini ve telaffuzlarını geliştirmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca sorun yaşadığın alanları tespit edip, bireysel ihtiyaçlarına göre belirlenmiş alıştırmalar sunabilir.
İpuçları
- Yeni dildeki kelimeleri ve anlamlarını bir yere yaz ve kolayca ezberleyebilmek için onları hep yakınında tut.
- Bir dili öğrenmenin en iyi yolu dil banyosu yapmaktır fakat her şeyi bırakıp o dilin konuşulduğu bir ülkeye taşınmak pek mümkün değildir. Ama pratik için, o dili konuşan insanlarla konuşmanı sağlayan birçok internet sitesi var.
- Google Translate telaffuzuna yardımcı olacak iyi bir kaynaktır. Diğer bir yandan kelime çevirileri her zaman %100 doğru olmuyor.
- Üç ay boyunca her gün on kelime (fiiller ve sıfatlar) öğrenerek başla. Zor görünebilir fakat oldukça kolaydır, çünkü her gün küçük bir miktar kelime çalışıyorsun ve bu kelime dağarcığını geliştirecektir. Ne kadar çok kelime biliyorsan, o kadar çok cümle kurabileceksin.
- Temelini kavrar kavramaz yapılacak en iyi şey daha önce izlediğin ve sevdiğin bir filmi o dilde izlemektir. Alt yazı da o dilde olmalıdır. Eğer bu çok zorsa, ikisinden birini kendi diline değiştirerek başla.
- Tercihen içinde espri ve resimlerin olduğu o dildeki komik kitapları okuyarak başla. Anime, çizgi roman, dergi, espiri kitapları veya özellikle senin ilgini çeken kitaplar gibi. Bu özellikle espiriler olmak üzere yazılanları anlayana dek okuyup/araştırmaya devam etmen için seni motive edecektir. Genelde hikayeyi zaten bildiğin ve kelimeleri öğrenmesi kolay olduğu için çocuk kitapları da okuyabilirsin.
- Kelimeler için yapışkanlı etiketler kullan. Bunları evin her yerine yapıştır. Bu, kelimeyi görsel bağlantısıyla öğrenmeni sağlayarak onu daha hızlı öğrenmene yardımcı olur.
- İlk zamanlar çabucak veya doğru konuşma konusunda gereğinden fazla stres olma. Başta başaramayabilirsin, o yüzden sabırlı ol.
- Dile maruz kalmak (televizyon, radyo, internet gazetesi veya yüz yüze) için günlük belli bir süreyi hedefle ve istikrarlı ol.
- Aynı şey müzik için de geçerli. Seveceğin şarkılar bulmayı dene ve onları tekrar tekrar dinle. Bir noktada söylenenleri anlamaya başlayacaksın, daha sonra röportajı anlamaya çalışabilirsin.